22 Temmuz 2014 Salı

Savaşa Hayır

Eğer uzayda gerçekten yaşam varsa ve bizden başka canlılar da varsa onlarla tanışmayı o kadar çok istiyorum ki.Onların dünyasını keşfetmeyi,yaşamlarını çok merak ediyorum.Eğer gerçekten var iseler,umarım onlar silah nedir bilmezler,umarım aç gözlü değillerdir.Tek bayrak altında yaşayarak asıl önemli şeyin yaşamak olduğunu,ademden gelmişcesine her insanın din,dil,ırk ayrımı yapmadan kardeş olduğunun farkındadırlar.
  Bazen gerçekten bu dünyadan ve acılarından uzak bir yerlere gitmek istiyorum.Çocukların öldürülmediği,insanların birbirlerinin düşüncelerine saygı duyduğu,kimsenin dedikodu yapmadığı ve birbirine iftira atmadığı bir ülkede yaşamak isterdim.İnsanların birbirleriyle çıkar amaçlı yaptığı dostluklar yerine gerçek sevginin var olduğu bir yerde yaşamak istiyorum.Ne çok şey istiyorum değil mi?Elimde değil bu dünyanın acıları katlandı yüreğimde taşıyamıyorum.Bu satırları yazarken bile gözyaşlarıma engel olamıyorum.Bugün Filistin'de bu kadar çocuk ölüyorsa bu bizim yüzümüzden,bizim suskunluğumuz yüzünden.Ben açıp da bakamıyorum bile o fotoğraflara...Nasıl bakayım,ben uydurma korku filmlerine bile bakamıyorum.Hayır,bu bir korku filmi değil.İnsanların gövdeleri paramparça.Söylesenize,masum kanı dökerek alınan o topraklarda nasıl yamanı sürdürebilir bir insan.Soyun kurusun israil.Umarım bir gün yaptıklarının cezasını misliyle ödersin.

    İnanıyom ki dünya döndükçe,güneş doğudan doğup,batıdan battıkça,yeryüzünde tek bir mazlumun ahını duyar Yüce Allah'ım.



19 Temmuz 2014 Cumartesi

Bana Göre Aşk

Biliyoruz,hayat kısa insanlar fani.Şu kısacık hayata neler sığdırmaz ki insanoğlu.Önyargılarını bir kenara atsa neler değişmez ki hayatında.Eski insanlara göre biraz daha kolaylaştı yaşamımız ve biraz daha medeniyet sahibi olduk.(ya da öyle bir şey)Şehirler kalabalıklaştı,insan nesli hızla artmaya başladı.Bu hızlı nüfuslanma çevre kirliliğine,doğa olaylarına vursa da bir yandan aşk hayatımız da etkiledi.Hızla nüfuslanan şehirlerle beraber insanların kalpleri de kalabalıklaşmaya başladı.Bana göre aşk kayıp bir hazine gibi.Onu bulana hayat uzun,arayana yalnız ve yorucu,bulmak istemeyen pasif olur.Bana göre bu böyle.Ama aşkı sadece insana indirgemekte olmaz.Ağaçlar var insana huzur veren,hayvanlar var belki sadece sevgini isteyen,kitaplar var elbette aradığın aşkı sayfalarında bulduğun o mis kokulu kitaplar.Yani bana göre aşk yanındayken huzur bulduğun herkes,her şey...

Hayat

Hayat herkese aynı değildir hiçbir zaman.Tıpkı bir merdiven gibi hayatında inişleri ve çıkışları vardır.Ben hep hayatı dolu dolu yaşayan insanlara imrenmişimdir.Ne yalan söyleyeyim bence çok akıllıca bir seçim bu.Kimseden korkmaz kimsenin lafına aldırmazlar.Benim hayatım hep utangaçlıkla geçti.Yavaş yavaş kendimi aşmaya çalışsam da olmuyor yapamıyorum.Sürekli içimde bir dert yaptığım hatalar sonradan sonraya aklıma geldikçe üzüntü,sıkıntı kaplıyor içimi.Yaşadıklarımdan ders almaya çalışıyorum.İnsanları kırmamaya çalışıyorum,fakat bu iyi mi yoksa kötü bir fikir mi bilemiyorum.Çünkü hep kırılan ben oluyorum.Bazen bazı insanlara söylemek istediklerimi söyleyemiyorum,utanıyorum.Belki söylemeye korkuyorum ama sonunda hep pişman oluyorum.Belki de ben kırılmaktan gerçekten korkuyorum.
 Hayatım boyunca hep bir arkadaş grubum olsun istedim.Ama benim gibi şişko ve bakımsız bir kızı kim alırdı ki o havalı arkadaş gruplarının içine?Ama iyi yanından bakmak gerekirse onlardan kat be kat daha zeki olduğum yadırganamazdı.Hep bir üniversitede okuma hayalim vardı.Hala var ama bakalım kazanabilecek miyim?Sanırım puanım bir üniversite için oldukça iyi ama sözelden sadece atanamayan öğretmen olmak hayli pek kötü geliyor kulağa.

Yeni bir kitap..

Yeni bir kitap ve yeni sayfalar...Kitap okumayı çok seviyorum.Çünkü kitapların arasında hayaller ve gökyüzü kadar bilgi var.Bugünlerde böyle bir kitabın elime geçmesi mucize gibi.Seneye üniversite var ve ben hala hangi bölümü seçeceğimi hangi mesleği severek yapacağımı bilemiyorum.Tarih derslerini çok seviyorum fakat tarih okursam açıkta kalmam kaçınılmaz..Bu yüzden bu sevdiğim bölümü seçemiyorum.Sosyal bilgiler öğretmenliği de güzel aslında.Önümde uzun bir hayat var.İnşallah ileride seçeceğim bölüm yüzünden pişman olmam.

17 Temmuz 2014 Perşembe

Anneme İsyan.


Bu aralar gerçekten buhar olup gökyüzüne karışmak istiyorum.Ah şu annemin esprileri,şakaları beni hayattan soğutuyor.Çocukken böyle blog falan bilmezdim.Annem beni ne zaman üzse kağıtlara yazardım kızgınlıklarımı,isteklerimi.Annemin beni hiç anlamadığını düşünürdüm.Gerçi hala öyle düşünüyorum.Hep kafasının dikine gidiyor.Her şeye rağmen onu çok seviyorum, o benim annem.Fakat artık yetmedi mi hayatıma karışması.O istiyor ki benim hayatta hiç hatam olmasın.Oysa beni bir türlü anlamıyor.Yanlışlarım olmazsa doğruları nasıl öğrenebilirim.Hata yapmama izin ver anne lütfen.Bırak pişman olayım.Sen beni yönlendirdikçe ben yaşamıma zaten binlerce kez pişman olmuyor muyum sanıyorsun?Bak işte dinlemedim bu sefer seni sen edebiyat diye tutturmuştun ama ben yine de yazdım tarihi.Bırak anne artık anne sözü dinlemediğim için pişman olayım bir kere...Hayatımda benim yerime sen karar verdiğin için bazı şeylere artık kendi başıma okulda bile karar alamaz oldum,topluluk ne derse bende öyle hep onlara uydum.Çünkü hep hata yapmaktan korktum anne.Bana utangaçsın diyorsun.Düğünlerde kalkıp da oynamadım diye gözlerinle beni tehdit ediyorsun.Bırak özgür olayım anne.Belki hayat senin bana küçükken anlattığın kadar seri katillerle,organ mafyalarıyla dolu değildir.Bana babamı senden daha çok sevdiğimi söylediğim zaman kızıyorsun.Hiç düşündün mü seni neden onun kadar sevmediğimi?Şimdide bana seni ona vereceğim buna vereceğim diyorsun.Anne kırılıyorum yapma böyle şakalar.Çocuk aklımla bana söylediğin şu söze bak.İSTEMİYORUM anne senin seçtiğin biriyle evlenmek falan istemiyorum.Kimsenin mal varlığında gözüm yok benim.Bana sevgi lazım anne...Sevgide bir yere kadar deme anne.Bilemezsin beni yaşatan bir diğer duygunun sevgi olduğunu.

16 Temmuz 2014 Çarşamba

İyi de SANANE

Hayatta hep çocukla çocuk,
Gençle genç olmayı bildim.
Çünkü hep çocuk kalmakta kötüydü;
Ya da hep genç kalmakta.
Bana çocuk dediler aldırmadım:
Çünkü onlar takılacak kadar bir insan değildiler.
Hepsi olgunlaşmış bir armut sansalar da kendilerini
Kaybedenler hep kendileri.
Çünkü biz hayatın akışına çoktan kaldırdık kadehleri...
Ne sanıyordu bu insanlar kendilerini,
Her ne kadar ben çocuksam da
Çocukluk sizler gibi tipik bir ergenlikten iyi değil mi?
En azından sizler gibi tek düze yaşamıyorum hayatı
Çocukla çocuk,gençle genç,yaşlıyla yaşlı olmak bana mutluluk veriyor.

Gitar

Bundan beş yıl önce annem beni istemediğim halde bağlama kursuna gönderdi.İstemediğim bir kursa gidince ben de pek başarılı olamadım tabii.Ama annem bana ne olmak istediğimi neyi seçmem gerektiğini söylemedi ki.19 yaşına geldim neredeyse ve hala annemin yönlendirmesiyle yaşıyorum hayatımı.Ben diyorum tarih öğrenmek istiyorum tarih öğretmenliği bana daha uygun.O ise ataman olmaz edebiyatta atama var diye tutturuyor.O da haklı bir yerde bir şey diyemiyorum.Sadece, anne en azından öğrenmek için gideyim diyorum.Hem Celal Bayar Üniversitesinde edebiyat okumaktansa Ege Üniversitesinde Tarih okumak daha iyi değil mi?Ben de ancak dün yaptım tercihlerimi yarın son günü.Tabi ki tarihi seçtim.Çünkü hem tarih öğrenmeyi hemde araştırmayı çok seviyorum.Yaklaşık 9 yaşımdan beri şiir yazıyorum fakat edebiyat benim hiç ilgimi çekmedi doğrusu.Neyse asıl konuya dönelim.
 Annem beni bağlama kursuna verdiği halde benim aklımda hep gitar vardı.O zamanlar Manga hayranıydım ve daha sonra Emre Aydın ikisi de çok değerli müzisyenler bence.Bende onlara çok özenirdim tabii.Hep gitar çalmak istedim.En çokta belki Emre Aydının solisti olurum diye hayaller kurardım.Geçmiş gibi konuşuyorum değil mi?Hayır henüz geç değil.Üniversiteyi kazandığım hele bir belli olsun artık kabuğumdan çıkma vaktim geldi.Gitar kursuna ve İngilizce kursuna gitmek istiyorum.Yaşım kaç olursa olsun okumayı bırakmamayı düşünüyorum.Oda dolusu kitaplar, ben ve hayallerim.Aslında hayal kurmak çok iyi bir şey değil;çünkü ne hayal ettiysem olmadı.