Yürüyorum... Yürüyorum akıl almaz bir sonsuzluğa uçsuz bucaksız rüzgarlara yürüyorum.Kayboluyorum eriyorum kendi kendime bir mum gibi.Arıyorum bir çocuğun kayıp hayallerini renksiz dünyada bir renk arıyorum.Arıyorum ama bulamıyorum...
Ben hep böyleyim işte Karanlığı severim Öyle somut değil, bilirsin karanlıktan korkarım. Soyut karanlık benim sevdiğim Ruhumun karanlığı Neden diye sorma Çünkü cevabı biliyorsun. İnsan gözlerini kapattığı zaman hisleri daha da belirginleşir, kalbine kadar ulaşır. Öyle bir karanlık işte benim karanlığım, içimde. Biliyorum Tüm bunlar saçma geliyor sana gelebilir de... Ama inan kendimi değiştirmeye, geliştirmeye çalışıyorum. Ve galiba bunu yapmak istedikçe daha da batırıyorum her şeyi. Sen yine de affet beni, olur olmaz laflarıma düşüncelerime aldırma ne olur. Sanırım deliliğe giden yolda ilerliyorum ve bunu bile bile engel koyamıyorum, üzgünüm. Sen yine de affet beni ani patlamalarım, düşüncesizce sözlerim olabilir. Yine de diyemem sana beni böyle sev diye.. Şimdi; Geldi değil mi ayrılık vakti? Gitmeden önce bir şey rica edeceğim Beni bir yerlerde bir şekilde görürsen bir selam vermeyi çok görme emi?