27 Eylül 2020 Pazar

Çok mutsuzum

 İnsan düşünen bir varlık ama ben bir filozofum sanırım. Düşüncelerimin kıyısında gezip duruyorum bu aralar. Kafamdaki soru işaretleri çoğaldıkça çoğalıyor, bulamıyorum soru işaretlerinin yanıtını. Geçmişim korkutuyor beni, attığım adımlarım. Ne yapıyorum? Varlığımın amacı ne? Gerçekten seviyor muyum bu hayatı? Sevilen biri miyim? Sevilmek neden bu kadar umrumda? Hep iyi niyetli olmak zorunda mıyım? Ve gerçekten yaşıyor muyum? Elbette her insanın hayatında zikzakları olur. Bir noktadan sonra bırakıyorum der insan ve daha sıkı tutunur. Beni mutlu eden şeylerin sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Neden böylesine zindan ediyorum ki kendime. Biliyorum içindeki çocuk sevinç dolu, sevgi dolu, yaşamı merak ediyor.... Ama diğer yanım beni engelleyen tarafım hep boşlukta hep bağlı hep depremler dolu hep tsunami hep enkaz yara bere... Dünya seviyor beni ama iç dünyam hep küskün... 25 yaşında 75 yaşında gibiyim. Umutlarım bitti, hayata karşı görevim tamamlanmış gibi. Amacım yok, mutluluk yok. Yükselirken hep paraşüt açmak zorundayım. Çünkü asla havada duramıyorum. Ne zaman yükselmeye kalksam birileri ayağımdan iple çekiyor aşağı aşağı aşağı. Yoruldum ben bu hayattan yoruldum. Hiç neşesi yok... Havası sönmüş lastik gibi. Savruluyorum kayışı kopmuş gibi. 


20 Eylül 2020 Pazar

Yine hüzünleniyorum...

 Sadece zamanın oyunlarına kapılıp gittiğimi hissediyorum. Hayat denen oyundaki başarısızlığımı kutluyorum. Dünyanın her gününde varlığımın hiçbir anlamının olmadığını hissediyorum. Bu kadar uçlarda yaşayışım, bu kadar insandan uzak duruşum... Her yakında aslında uzaklığı fark ettim, her uzakta yakınlığı bazen. Mutlulukla mutsuzluk arasında bir yerdeyim. Çekip çıkamıyorum, anlamıyorlar. Çabalarım boşuna, hayallerim boşuna, varlığım boşuna. Ben bir hiçim... Evrenin benden ne istediğini hala anlayamadım. Bu bomboş yaşanan hayat beni boğuyor. Eskimeden çürüyorum, taş duvar gibi çöküyorum. Enkaz olmuşum, harabeye dönmüşüm.


Kurtulmak mümkün mü? Kaçıp gitmek yeni bir hayat yeni bir dünya, dünyam... Olamaz mı? Çok mu geç? Benliğimi kaybediyorum. Hayat denilen acımasız dünyanın içinde can çekişip duruyorum.