Okulumu çok seviyorum.Hayalimdeki üniversite farklıydı.Kazandığım üniversiteyi duyunca üzülmüştüm gerçekten.Ne kadar da yanılmışım.Arada insan ön yargılarını bir tarafa bırakıp öyle düşünmeyi bilmeli.Arkadaşlarımı çok seviyorum.Bana her konuda yardımcı olmaya çalışıyorlar sağ olsunlar.Lisedeki gibi bir gruplaşma söz konusu değil en önemlisi.Herkes birbiriyle arkadaş,kimse kimsenin arkasından konuşmuyor.İnsanlar birbirlerine değer veriyor.Ama ben bazen yine de umursanmıyormuşum gibi hissediyorum kendimi.Galiba saçma sorular sorarak uzaklaştırıyorum kendimi insanlardan.Kendime biraz çeki düzen vermeliyim.Çünkü artık büyüdüm ve resmen bir üniversiteliyim.Üniversitem eğitim fakültesi ve dersliklerde ders işliyoruz.Amfilerde okumak isterdim.Ama böyle derslikte olmak daha iyi.Profesörlerimiz biraz ilginç olsalar da yine de çok seviyorum hocalarımı.Bölümümü seçerken çok kararsızdım,tarih öğretmenliğini daha çok istiyordum.Fakat derslerimi,arkadaşlarımı ve hocalarımı çok seviyorum.Şimdi iyi ki bu okuldayım diyorum içimden.Geçen gün yazılı anlatım dersinde hoca okulumuz,hocalarımız ve derslerimiz hakkında bir kompozisyon yazmamızı istedi.Ben tercihlerden başlayıp,üniversiteyi kazandığımda yaşadığım hayal kırıklığını ve sonra okulumu çok sevdiğimi yazdım.Umarım beğenir hoca.
Geçen cuma Ezgi bana İngilizce çalıştırdı.Yahu bir insan hiç mi bir şey anlamaz bu dersten.Kız bana resmen bir saat simple present tense'i anlattı.Bana bu kadar katlanan tek insan.Lisede yanına oturduğum,üç senedir tanıdığım ve teneffüste sürekli birlikte gezdiğim arkadaşım bana on beş dakika anlatıyordu sadece.Ezgi'yi ise şunun şurasında sedece üç aydır tanıyorum.O da benim zorlamam sayesinde.En sonunda Ezgi bana 'Sen çok inatçısın,kendini ben yapamam diye kapatıyorsun,anlamıyorsun'dedi.Aslında çok inatçı değilimdir,kendimce.Sosyoloji sınavım hariç İngilizce sınavım bile güzel geçti.Finallerin bu kadar kolay olmayacağını söylüyor hocalar.Hiçbir dersten kalmak istemiyorum.Nedense çalışmakta gelmiyor içimden.Beynim ve ruhum artık yorulmuş gibi.Anneme sorsan ohoo ben sizin yaşınızdayken deyip başlar gençliğini anlatmaya.Keşke bende öylesine dinamik olabilsem.Olamıyorum işte,çok sıkıldım hayattan ve insanlardan.
Canım annem, hayatta en büyük destekçim.O olmasaydı buralara kadar gelemezdim ben.Çocukken hiç unutmuyorum,kalemi defteri fırlatıp'okumayacağım ben'diye haykırdığımı.Çocukken sağlık problemim vardı,hastahaneye gitmekten okula gidemezdim.Eğer o gün annem son ders son derstir deyip elimden tutup da o son derslere götürmeseydi beni belki bugün burada bile değildim ben.Hayatta her şeye rağmen tüm yokluğa rağmen dimdik ayakta durabiliyor annem.En azından öyle her şeyi benim gibi umursayayım demiyor.Her şeye rağmen bende onun gibi olmak istiyorum.Öylesine dimdik ve öylesine yıkılmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder