Yaşım on dokuz ve ben o kadar geç kalmışım ki hayata.Daha yeni başlıyorum yaşama.Benim miladım iki bin on dörtte başlıyor sanki.Üniversitede ortam çok farklı.O kadar sıcak ki ortam.Her biri benim için çok değerli arkadaşlarımın.Onların yanında ne kadar da değerli olduğumu hissediyorum.Bugün ilk dersimiz İngilizce'ydi. İnsan hiç mi bir şey anlamaz bu dersten.Bütün sınıf uyuyoruz bu derste neredeyse.Katılım çok az.Ama bir şekilde benim bu dili öğrenmem gerek.Ben daha Türkçenin dil bilgisi ile cebelleşirken,nasıl olur da başka bir dilin dil bilgisini çözmeye çalışabilirim ki?Ders bitti.Bizim grup toplandık Burger King'e gittik.Bir meyve, bir sebze, bir mantı muhabbetidir dönüyor.Arkadaşlarım aralarında'mantı gördüm'diye şakalaşıyor.Gülüyorum,tamam ama saçma geliyor böyle muhabbetler.Bir sürü güzel sevgi sözcüğü var dilimizde, mantı ne abi.Sonraki dersimiz eğitim bilimlerine giriş dersi.Bu dersi ve hocamızı çok seviyorum.Öğretmenlik için formasyon dersi bu ders.Nasıl iyi bir öğretmen olunur?sorusuna mükemmel cevaplar veren bir ders.Ben ilkokuldan beri öğretmen konusunda çok şansızdım.Asla kendimi ifade edebilen bir öğrenci olamadım.Ne kadar da zor insanın bildiği halde bildiklerini karşısındakine aktaramaması.En azından lise yıllarım ilköğretim yıllarıma göre daha iyiydi.Dersin bitiminde yine bizim grup cafeye gittik.Fotoğraf çekildik,langırt oynadı arkadaşlar.Sonra bir ara eski sevgili muhabbeti başladı aramızda.Herkeste bir aşk acısı var.Herkes anlatıyor yaşadığı aşk hikayelerini.Benim anlatacak hiçbir şeyim yok.Utanırım ben böyle şeyleri konuşmaktan zaten.'Benim aşklarım hep platonikti'dedim.Nasıl o an herkesin içinde diyebilirdim ki ilkokulda bir çocuğa aşık olduğumu ve çocuğun yüzüne mal mal bakarken bana dil çıkardığını?Burada nasıl söylüyorsun diyebilirsin ama burada ortam çok farklı.Kendimi hep çirkin hissederdim ki çocukken gerçekten çirkindim.Bildiğin şişkoydum.Ama yine de bakmayan yoktu diyemem.Abim benimle dalga geçer 'bidon oldu fidan'diye mesela.Neyse bu aşık olduğum çocuk benim köylümdü.Bir tek ben değildim ki peşinde koşan.Daha ilk okuldayız, bir gün en yakın arkadaşım bana 'hoşlandığın biri var mı?'dedi.Bende başka bir çocuğu söylemiştim.Nasıl bir psikopatsam iki kişiden birden hoşlanıyordum.O da bana hoşlandığı kişiyi söyledi.Meğer o da benim hoşlandığım çocuktan hoşlanıyormuş.Hiç bozuntuya vermedim.Bana 'akraban olduğu için söyleyemedim,utandım'dedi.Bu yaz benim akrabam ve aynı zamanda da arkadaşım olan biriyle sözlendi.Mutluluklar dilerim onlara.Sonuçta ben bir çocuktum o zamanlar geldi,geçti.
Aşk bana çok hayal kırıklığı yaşattı.Şimdilerde aşık olmaya korkuyorum.Kilitledim kalbimin aşka giden kapılarını.Ama yanımdaki kızlar çıkma teklifi aldıkça kendimi çirkinmişim gibi hissediyorum.Kimsenin yüzüne bakmıyorum.Onlar benim gibi değiller ki.Şu çocuk çok yakışıklı,ay bu çocuk çok yakışıklı derdindeler.Yaşadığım semtten midir nedir bilmiyorum ama yüz ifadem sokağa çıktıktan sonra çok sert oluyor.Bazen arkadaşlarımı kıskanmıyor değilim ama ben böyle şeylerle ilgilenmiyorum da artık.Benim için sadece okulum ve derslerim var.Önümüzdeki hafta başlıyor işte vizeler ve benim hala ders çalışasım yok.Al işte olur mu böyle?Hani ideallerin vardı senin.Hani sana öğretmenlerinin davrandığı gibi davranmayacaktın öğrencilerine onlar için bir yol gösterici olacaktın.O zaman al eline kalemini,defterini otur çalış diyor içimdeki ses ama ben isteksizliğime yeniliyorum bir anda.Artık kendimi toplamalıyım,çünkü çoktan TATİL BİTTİ!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder