Cebimde umutlarımı tükettim bu aralar.Her şeyden o kadar çok sıkılıyorum ki.Elimde intihara meyilli düşlerim var sadece.Ne kitap okuyasım var ne de ders çalışasım öyle bezdim artık.Yoruldum,tüketti hayat beni.İlham perilerimi de kaybettim üstelik.Her türlü sıkıntıdan,üzüntüden kaçıp sığındığım kitaplar bile şimdi gözümde bir yabancı gibi.Sanki birileri yaşam enerjimi çalmış gibi.Hani toplu taşıma araçlarında yaşlılara yer verilir ya benim 'benim de ruhum yaşlı'diyesim geliyor.Bu hayatı değiştirmek benim elimde biliyorum.Düşüncelerim ruhumla uyuşmuyor bir türlü.Çünkü düşüncelerim ruhumdan daha genç.
Gökyüzüne bakıyorum,bulutların yerini sade mavilik almış.Tıpkı çocukken ki bulut çizmeyi unutup sadece güneşi çizdiğimiz resimlerdeki gibi.Bir zaman makinesi olsaydı keşke,yeniden geri döne bilseydim çocukluğuma oyundan başka bir şey düşünmeseydim yine.Hayal kurmayı çok seviyorum.Çünkü orası bana ait ve istediğim gibi yönete biliyorum.Hayallerimin yönetmeni benim,işin garip tarafı oyuncuları da benim.
İçim zindan yeri gibi.Hayır zindanın bir penceresi bile olur,benim içimdeki zindanda tek bir pencere bile yok.Hep yokuş yukarı tırmanıyorum hayatı.Bir şey de yolunda gitmiyor ki.Belki de arkadaşımın da dediği gibi seviyorum ben mutsuzluğu.Mutlu olmaya korkuyorum belki de.Çünkü ne zaman mutlu olmaya kalksam bir yerden vuruyor hayat beni.
Gömülüyor ruhum derin sulara.Boş ver bırak gömülsün yeryüzü o kadar kirli ki.Umudum da kalmadı yarına.Bazen düşünüyorum da keşke beynimizin de bir format tuşu olmalıydı.Silmeliydi geçmişi yaşamımızdan ve yeni bir benlikte yaratmalıydı insanoğlunu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder