Bugün 23 Nisan ve o hiç ayrılamadığım çocukluğumdan, izlerini taşıyarak bugünde yaşıyorum.Zaman zaman aklıma geliyor çocukluğum.Annemin beni her 23 Nisan sabahı ablamla sahile götürdüğü zamanlar geliyor aklıma.Mutluluğu sadece oyunda bulduğum yılar.Yaşımı büyük söylediğim ve hatta bir an önce büyümek istediğim o masum yıllar.Şimdi ne değişti diye soruyor insan kendine.
Özgürlüğüm
Masumluğum
Umudum
Hayallerim
Beklentilerim
Bilincim
Hayat hikayem bile değişti.Yaşım yirmi olsa da hala salıncağa biniyorum.Galiba çocukluğumdan beri tek olumlu yaptığım şey insanları eskisi kadar umursamamak.Rahat olmaya çalışıyorum.Yeni insanlar tanımaya(çocukluğumda korktuğum o insanlar),yeni yerler elbette keşfetmeye çalışıyorum.Fakat ister yirmi olayım ister otuz telefonum hala zırıl zırıl.Anneme anlık olarak nerede olduğumu bildirmem gerek.
Çocukken içe dönük bir çocuktum.Gerçi hala öyleyim kimseyle anlaşamıyorum ve genellikle bireysel takılmayı seviyorum.Şimdi üniversite de dörtlü kız grubum var.İnsan iletişimin de kendimi bütün ergenliğim boyunca odama kapattığım için çok gerideyim.Kimseye ayak uyduramıyorum kolay kolay.Fakat her nasıl oluyorsa bu kız grubum bana katlanıyorlar.Kimseyi üzmek istemiyorum ve bunu yapmak istemedikçe sanki etrafımı daha çok yakıp yıkıyorum.Belki de bazen başaramıyorum ben yaşamayı başaramıyorum gibi geliyor.
Bugün çocuk bayramı bugün Atatürk'ün ve atalarımızın yaptıkları büyük işler unutturulmaya çalışılıyor.Bizler Türk Gençliği Atalarımızın bizlere armağan ettiği bu kutlu günleri unutmayacak ve unutturmayacağız.Çocuk istismarları Allah katında cezalandırılsın ve bir daha böyle bir olay dünyanın hiçbir yerinde asla yaşanmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder