Kayıp Düşler Bulvarı
Yürüyorum... Yürüyorum akıl almaz bir sonsuzluğa uçsuz bucaksız rüzgarlara yürüyorum.Kayboluyorum eriyorum kendi kendime bir mum gibi.Arıyorum bir çocuğun kayıp hayallerini renksiz dünyada bir renk arıyorum.Arıyorum ama bulamıyorum...
11 Aralık 2020 Cuma
İçimdeki Zindan
27 Eylül 2020 Pazar
Çok mutsuzum
İnsan düşünen bir varlık ama ben bir filozofum sanırım. Düşüncelerimin kıyısında gezip duruyorum bu aralar. Kafamdaki soru işaretleri çoğaldıkça çoğalıyor, bulamıyorum soru işaretlerinin yanıtını. Geçmişim korkutuyor beni, attığım adımlarım. Ne yapıyorum? Varlığımın amacı ne? Gerçekten seviyor muyum bu hayatı? Sevilen biri miyim? Sevilmek neden bu kadar umrumda? Hep iyi niyetli olmak zorunda mıyım? Ve gerçekten yaşıyor muyum? Elbette her insanın hayatında zikzakları olur. Bir noktadan sonra bırakıyorum der insan ve daha sıkı tutunur. Beni mutlu eden şeylerin sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Neden böylesine zindan ediyorum ki kendime. Biliyorum içindeki çocuk sevinç dolu, sevgi dolu, yaşamı merak ediyor.... Ama diğer yanım beni engelleyen tarafım hep boşlukta hep bağlı hep depremler dolu hep tsunami hep enkaz yara bere... Dünya seviyor beni ama iç dünyam hep küskün... 25 yaşında 75 yaşında gibiyim. Umutlarım bitti, hayata karşı görevim tamamlanmış gibi. Amacım yok, mutluluk yok. Yükselirken hep paraşüt açmak zorundayım. Çünkü asla havada duramıyorum. Ne zaman yükselmeye kalksam birileri ayağımdan iple çekiyor aşağı aşağı aşağı. Yoruldum ben bu hayattan yoruldum. Hiç neşesi yok... Havası sönmüş lastik gibi. Savruluyorum kayışı kopmuş gibi.
20 Eylül 2020 Pazar
Yine hüzünleniyorum...
Sadece zamanın oyunlarına kapılıp gittiğimi hissediyorum. Hayat denen oyundaki başarısızlığımı kutluyorum. Dünyanın her gününde varlığımın hiçbir anlamının olmadığını hissediyorum. Bu kadar uçlarda yaşayışım, bu kadar insandan uzak duruşum... Her yakında aslında uzaklığı fark ettim, her uzakta yakınlığı bazen. Mutlulukla mutsuzluk arasında bir yerdeyim. Çekip çıkamıyorum, anlamıyorlar. Çabalarım boşuna, hayallerim boşuna, varlığım boşuna. Ben bir hiçim... Evrenin benden ne istediğini hala anlayamadım. Bu bomboş yaşanan hayat beni boğuyor. Eskimeden çürüyorum, taş duvar gibi çöküyorum. Enkaz olmuşum, harabeye dönmüşüm.
Kurtulmak mümkün mü? Kaçıp gitmek yeni bir hayat yeni bir dünya, dünyam... Olamaz mı? Çok mu geç? Benliğimi kaybediyorum. Hayat denilen acımasız dünyanın içinde can çekişip duruyorum.
27 Ağustos 2020 Perşembe
Zamansız Gidişler
Artık üzülmüyorum eskisi gibi her şeye
Kendime kıymet vermeyi öğrendim
Ben değerliyim, önemliyim, güçlüyüm
Hayır, kendini avutmak değil niyetim
Sadece yapmak istediklerimi ve yapabildiklerimi görmek ve her şeyimle kendimi kabullenmek istiyorum
Bir takım aşağılık psikolojisini aşmam gerekiyor
Bunu da en iyi içsel yönlendirmeler ile halletmeliyim
Çünkü beni en iyi anlayan yine benim
Tarafsız, dürüst, koşulsuz, yalansız...
Hayatta her zaman önem verdiğim ve vermeye de devam edeceğim şeyler...
Dürüstlük, güven, onur, gurur, namus, özgürlük, şeref, karakter, asalet, bilgi, üst düzey düşünceler...
Tüm dünyadaki insanlar böyle olmasa bile ben kendimi bozmayacağım
Ruhumu asla paraya teslim etmeyeceğim
Bedenimle ilgili kararlarıma saygı duymayan bir adamı hayatıma almayacağım
Yaşamakla ruhsal yönden çaba içerisindeyim
Durup da birilerinin beni anlaması için çok geç...
Asla kendime göre birini bulamayacağım
Yalnızlığımla gurur duyup kendimi her alanda yetiştireceğim
Öğreneceğim bir şekilde mutlu olma sanatını, kendimi motive edeceğim
Yaşamak ders almak demekmiş
Umut etmek, yarını merak etmekmiş
Bende yaşayıp göreceğim...