Çocukluğumdan beri özellikle erkekler okulda kilolarımla dalga geçerlerdi.Her şeyle dalga geçmek o kadar kolay ki...Hiç düşünmez insanoğlu anca dalga geçmeyi bilir zaten.Benim çocukluğum hastahane köşelerinde geçti.Belki o yüzden hala çocuksuyum ve bana kocaman abla olmşsun demelerine acayip sinir oluyorum.Büyümek güzel değildi.Çünkü büyüdükçe dünyanın yükü üstüme çökmeye başladı.Bana çocuk dediler aldırmamaya çalıştım.Hayatta her insanın bir eksiği vardır kimse dört dörtlük değildir.Ama bu kendini dört dörtlük sanan bi yeri tavan yapmış insanlar işte onlara katlanamıyorum.Zaten bana yük yapan insanları yavaş yavaş atıyorum gemimden ve hafiflediğimi görüyorum."İnsanlık halidir olur böyle" demek sadece insanların senin başında taht kurmalarını sağlıyor.Yok arkadaş bir daha olmasın diyeceksin ki senden uzak dursun böyle insanlar.İşte bende artık üzülmek,kafaya takmak yerine canımı sıkan insanları çıkarıyorum tek tek hayatımdan.Ne olmuş yani kiloluysam,bende istemezmiyim sanıyorlar şöyle fit bir görünüme sahip olmayı.Ne yaparsam yapayım veremedim kilolarımı,verdiklerimide hemen aldım.Çocukken hastalığım yüzünden o kadar çok antibiyotik aldım ki sonunda eniştemin çocukluk fotoğrafıma dediği gibi "patates çuvalı"gibi oldum.Hastalık bir yandan,insanların benimle dalga geçmeleri bir yandan içime kapalı bir insan haline geldim.Dışarı çıkmaya korkar oldum resmen ve kendimi eve hapsettim.Psikoloğa gittim o yaşlarda daha ve verdikleri sadece iki tane ağır bir ilaçtı.Çünkü korkunç rüyalar görmeye başladım sonunda.Sonra büyüdükçe anladım artık bu ölümlü dünya.Yüce Allah'ın sana verdiği yaşam boyunca yaşa.Gereksiz insanları kafaya takarak zaten yeterince zaman tükettin.Sonra zamanla kendi kendimin doktoru olmasını bildim.9.sınıfta sınıfta kaldım.Çünkü teknolojinin büyülü dünyası beni resmen içine hapsetmişti.Okul zamanı gelinceye kadar ve okuldan çıkar çıkmaz başına oturduğum bilgisayar yüzünden oldu her şey.Resmen bir eroinman gibiydim.Belki benim bu kadar bağımlı olmam o çıkar sahibi,duygu yoksunu insanlardan uzak durmamı sağlıyordu.Şimdi annem olmasaydı arkamda belki de ben kazanamayacaktım o üniversiteyi.En büyük destekçim annem.Ne kadar şikayet etsem de sonuçta hep o vardı yanımda.Şimdi hala geride kalan iki kızını da ablam gibi okutmak için elinden geleni yapmaya çalışıyor.Romatizma hastası olduğu ve gençliğinde çok çalışmaktan dizlerindeki sıvı bittiği halde çalışmakla uğraşıyor.Ah annecimi,ah babacım ben sizlerin hakkını nasıl öderim?
İşin en gülünç yanı da sınıfta kalmış olmama rağmen ilk girişimde üniversite sınavını kazanmam.Vay be nasılda şu zamana kadar kendi zekamın farkına varamamışım.Yani illa kalmam mı gerekiyormuş acaba?Ondan sonra zaten hep teşekkür belgesi ile geçtim bütün sınıfları.İşin ilginç tarafı da sınavlarda gösterdiğim başarıyı okul sınavlarında gösteremiyor olmam.Üniversite de kalacağım diye öyle çok korkuyorum ki...Çok çalışmam lazım biliyorum,çalışacağım da tabiki.Ama ya başarılı olamazsam.Hayatımdan attığım insanlar gibi şu effamımdan da kurtulabilsem keşke...Belki o zaman hayat benim için daha güzel olurdu,eminim.Şimdi eski kilomda kalmadı artık.Kışın sonlarına doğru iyice zayıfladıydım ne güzel ama şimdi yine biraz toparlandım.Yani bazen düşünmeden edemiyorum acaba şişko olmak daha mı iyi ne? çünkü en azından kilo alırım diye o çok sevdiğin yiyecekleri yememe gibi bir derdin yok... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder